DOLAR
20,0940
EURO
21,5741
ALTIN
1.258,23
BIST
4.755,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
23°C
Çarşamba Açık
24°C
Perşembe Az Bulutlu
24°C
Cuma Hafif Yağmurlu
22°C

Oğuzhan AKOVA

Akademisyen / Eğitimci / Yazar

    Değerlerle var olmak üzerine doğru sorular sormak

    09/05/2023 11:38
    A+
    A-

    Bana göre çağımızın aşılması gereken en önemli meselesi bireyin var olma çabasının bilerek bilmeyerek varlıklı olmaya doğru bir değişim ve dönüşüm sürecine dönüşüyor olması…

    Doğadaki bütün canlı türleri gibi insan türü de varlığını devam ettirebilme kaygısı içinde. Bu kaygı insanın bir tür olarak tarih sahnesine çıktığı andan itibaren insanlık tarihinde en çok karşılaştığımız durumlardan da birini oluşturuyor aynı zamanda. Doğal olarak insanın sorması gereken soruların başında “var olmak nedir ?” sorusu geliyor. Cevaplarını bulmaya çalıştığımız her ne varsa bu akıl yürütme sürecinin öncelikle doğru sorularla başlaması gerektiğini düşünüyorum.

    Makalemin başlığından da anlaşılacağı üzere iki önemli kavram ön plana çıkmış durumda biri “değer” kavramı diğeri ise “var olmak”.  Var olabilmenin biyolojik temellerini biliyor isek de aslında akıllı bir tür olarak insanın kendisini nasıl var edebildiği konusu bizleri biyolojik gerçekliğin çok ötesine taşıyabilme imkânı sunuyor. Bu durumda gerek ” Değer” kavramı gerekse ” var olmak” kavramı birbirini besleyen soyut felsefi bir kavram çiftine dönüşüveriyor.

    Önce var olmak kavramıyla bir başlangıç yapmak bence daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Çünkü adına var olmak dediğimiz kavramı anlamadan değerin de ne anlama geldiğini anlamamız pek mümkün görünmüyor.  Var olmadan Değer de olmaz diye düşünüyor insan.  Ancak var olmanın değerlerle mümkün olabileceğini düşünen biri için var olmak değerlere bağlı bir nitelik kazanıyor.  Özetle, kabullerimize göre dünyayı kavrayış şeklimiz de değişebiliyor.

    Reklam
    Reklam

    O halde keşif yolculuğumuza başlayalım. Geleneksel bir yaklaşımla TDK sözlüğünde kavramların karşılıklarına bakalım.

    Var olmak;

    ReklamReklam

    Var olmak TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.

    Var olmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

    sağ olmak, yaşamak

    Değer;

    Değer TDK sözlüğüne göre birden fazla anlamı olup şu şekildedir:

    Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet

    Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör

    Üstün nitelik, meziyet, kıymet

    Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse

    Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey

    Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı

    Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi öğelerin bütünü

    İki kavramı bir arada ele aldığımızda var olma kavramının değerlerle olan ilişkisini ya da birlikteliğini belirleyen asıl unsurun bütünüyle bireyin kabulleriyle ilgili bir özel durumu yansıttığını düşünebiliriz. Bu durumda her bireyin farklı kabullerine göre ortaya çıkan farklı var oluş formları olacaktır. Bana göre insanın teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin makinelerden ayrılan bu öznel durumu başta Sanatsal faaliyetler olmak üzere sübjektif değerlendirmeleri gündeme getirecektir.

    Bir sonraki aşamada ise sübjektif değerlendirmelerin birbirinden farklılık gösteren durumlarının birbirine yakınlaştırılması ve birbirinden ayrışan taraflarından daha çok birbirlerine olan benzerliklerinin yarattığı yeni gruplamalar ile var oluşun sosyolojik bir kimlik kazanması sürecini görmekteyiz. Bireyin kendisini sosyolojik bir ihtiyaç olarak bir grubun içinde aidiyet duygusuna bağlı olarak görme ihtiyacı ve ne  zaman içinde ne zaman dışında olacağı kararının da değişkenlik göstermesi, var olmanın önceden bilinemez ve bütünüyle insandan insana değişen özelliği ile birlikte kendini ifade edecek yeni kavramsal araçlara olan ihtiyaç, sorulacak soruların var olma kavramı bağlamı içinde cevaplardan daha önemli olabileceğini ortaya koyuyor.

    Sürecin sonuçlardan daha önemli olabileceğini göz ardı etmeden var olabilmenin kendi kavrayış sınırlarımız içinde biyolojik gerçekliğimizin de ötesinde yeni bir kimlik kazanıyor olması kendini var edebilmenin ön koşulsuz yeni açılımlarını da bize sunmuş oluyor.

    Sonuç olarak insanoğlu kendi sosyal gerçekliğini biyolojik kimliğinin ötesine taşıyacak bir kavrayış zenginliği ve esnekliği içinde Var olmanın bizzat kendisinin de bir Değer olarak ifadesiyle birlikte var olma çabasının süreç içinde bizzat var olmaya dönüşebildiği bir özellik kazanıyor.

    Varlıklı olmanın var olmanın tek yolu olarak önümüze getirilerek bizi kabule zorlayan kapitalist ekonomik örgütlenme modeli insanın var olma çabası içinde özgürleşmesinin de önünde en büyük engel olarak aşılmayı bekliyor.  Bana göre çağımızın aşılması gereken en önemli meselesi bireyin var olma çabasının bilerek bilmeyerek varlıklı olmaya doğru bir değişim ve dönüşüm sürecine dönüşüyor olması ve bu durumun bizi biyolojik gerçekliğimizin fiziki sınırları içinde bizi zamanla tutsak edebileceği ihtimalidir.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Reklam
    Reklam
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.